The Knockout
Çin inceleme platformu Douban’da 9/10 puan alan ‘The Knockout’, kuşatılmış bir polis memurunun bir suç çetesini yok etme girişiminin hikayesini anlatıyor.
Suç draması The Knockout (狂飙, Kuangbiao ) 14 Ocak’ta yayınlanmaya başladığından beri, kısa sürede internette en çok konuşulan programlardan biri haline geldi. Şu anda Çin inceleme platformu Douban’da etkileyici bir 9/10 puanına sahip ; bu, bu yıl sitede bir dizi veya film için şimdiye kadarki en yüksek puan .
Dizi o kadar popüler ki, yayınlandığı dokuzuncu günde iQiyi yayın platformunun çöktüğü bildirildi . Dizi 39 bölümlük yayınını 1 Şubat’ta tamamladı.
Çin Dizileri İzle
Nakavt, ön saflarda görev yapan bir polis memuru olan An Xin (Zhang Yi tarafından canlandırılıyor) ile kurgusal Jinghai kentindeki büyük bir suç örgütünün lideri Gao Qiqiang (Zhang Songwen) arasındaki 20 yıllık güç mücadelesini konu alıyor.
İki adam ilk kez 2000 yılında genç bir polis memuru olan An’ın, çalışkan ve yetim bir balıkçı olan Gao’yu bazı küçük suçlardan dolayı sorguya çekmesiyle tanışır.
Sonraki yirmi yıl boyunca Gao, küçük kardeşlerine destek olmak için yanlış yönlendirilmiş bir çabayla yeraltı suç dünyasının derinliklerine düşer ve sonunda kendisi de bir mafya patronu olur.
Rüşvet, kiralık cinayet ve uyuşturucu ticareti, Gao’nun eninde sonunda dahil olacağı suçlardır; ancak An’ın soruşturması asla peşini bırakmaz.
İlginç bir şekilde, The Nakavt’ın popülaritesi Sun Tzu’nun MÖ 5. yüzyıldan kalma eseri The Art of War’ın satışlarını artırdı , çünkü askeri inceleme dizide birkaç küçük rolde yer alıyor.
İlk olarak dördüncü bölümde An’ın bunu Gao’ya tavsiye etmesiyle ortaya çıkan Savaş Sanatı , Gao’nun suç merdiveninde yukarıya doğru tırmanmasında bir nevi rehber haline geliyor. Dizi boyunca Gao kitabı okuyor, alıntı yapıyor ve başarısını ona bağlıyor.
Çin dergisi Sanlian Lifeweek için bir eleştirmen şunları yazdı: ” The Knockout’un özelliği, [Gao gibi] sıradan bir insanın nasıl bir suçluya dönüştüğünü göstermek için çok fazla zaman harcamasıdır… Gao’nun ahlaksızlığını sadece kişisel bir tercih olarak ele almıyor, ama aynı zamanda [toplum içinde] daha derin sorunlara da işaret ediyor.”